0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Selçuk Aydemir’in 2015’te yayımlanan tıpkı isimli kitabından uyarlanan sinemaya ait açıklamada bulunan Cemcir, 1990’lı yılların başındaki mahalle ortamını, afacan bir çocuğun gözünden aktaran sinemanın 3 yıl evvel tamamlandığını lisana getirdi.

Murat Cemcir, üretimci koltuğuna oturduğu dördüncü sineması olduğuna işaret ederek, “Beni en çok heyecanlandıran bu diyebilirim zira başkaları Ahmet’le oynadığımız, Selçuk’un yazdığı ve çektiği sinemalardı lakin burada oynamıyorum. Yalnızca yapımcıyım. Çocuk sineması bu. O yüzden çok heyecanlıyım” diye konuştu.

Aydemir ile arkadaş olduğunu aktaran Cemcir, “Arkadaşlarımla çalışmayı çok seviyorum. Bir de zati hayatımız iş olduğu için çalıştığımız beşerlerle arkadaşlık kuruyoruz. Öykülerimiz de genelde bu türlü. Daima arkadaşlık öyküsü anlatıyoruz aslında. Onun da tesiri olmuş olabilir. Âlâ anlaşıyoruz hepsiyle, bütün arkadaşlarımla kardeşlerimle” tabirlerini kullandı.

Cemcir, sinemanın mottosunun “Çocuklar ve büyümeyen çocuklar için” olduğunun altını çizerek, şunları kaydetti:

İletişim çağının yaşandığını ve herkesin telefonla yaşadığını lisana getiren Cemcir, şöyle devam etti:

“Çok az sohbet ediyoruz, paylaşım çok az. Herkes umutsuz, mutsuz. Bizim sinemamızda çok büyük görsel efektler yok. Marvel ve Disney sinemalarında olduğu üzere, çok büyük berbat kahramanlar yok ya da Frozen, Karlar Kraliçesi’ndeki üzere büyük efektler yok lakin harikulade bir insanlık, arkadaşlık duygusu var. Oyuncaklarını kendileri yapan çocukların öyküsünü anlatıyoruz biz. O manada çok hoş. Sokaklarda oynayarak büyüdük biz. Yalnızca top oynamıyorduk. Kendi oyuncaklarımızı, kendi otomobillerimizi kendimiz yapıyorduk. En çağdaş oyuncağımız atari idi.”

Murat Cemcir, 30 yıl evvelki çocukların oynadığı oyuncakların bulunması konusunda ise “Hepimizin çocukluğu olduğu için ihtimam gösterdik. Ben, Selçuk, öteki oyuncu arkadaşlar, Nurgül Yeşilçay da Alper Kul da Murat Akkoyunlu da herkes kendisinden bir şey kattı, bir obje, bir nesne getirdi. Çocukluğundan bir anıyı getirdi koydu sinemanın içine. Bu manada da hoş oldu” diye konuştu.

Yapımcı olarak Pandemi devrini nasıl atlattığına da değinen Cemcir, şunları söyledi:

“Sinema için bütün dünyada güç bir süreç oldu. Yalnızca bizim için değil Warner Bros için de Disney için de bütün büyük stüdyolar için güç bir süreç oldu. Platformlar çok önemli bir atağa geçti ve birçok sinemacı, üretimci sinemalarını platformlara verdi. Ben daha çok sinemacıyım. Sinemayı daha çok seviyorum. Platform sineması natürel ki olmalı. Platformun sinemayı bitireceği, sinemaya ziyan verecegi üzere bir algı oluşturuldu. Ben platformların yalnızca ve yalnızca televizyona ziyan vereceğini düşünüyorum zira sinema beraberce eğlenerek izleyeceğimiz bir cümbüş aracı. Dolayıyla ben sinemanın perdede karşılık bulacağını düşünüyorum, Top Gun örneğinde gördüğümüz üzere. Bütün dünyada 220 milyon insan Top gun izledi.”

Cemcir, sinemanın çok ucuz bir cümbüş olduğuna vurgu yaparak, “O yüzden sinemanın her vakit var olacağını düşünüyorum. Çok da zorlanmadım. Sinemamı çok seviyorum. Sinemamızı çok seviyoruz. Çok hoş bir sinema yaptık. Tarihe de kalacak bir sinema yaptık. Tekrar tekrar izleyip, her izlediğinizde sizde dayanılmaz his bırakan bir film” değerlendirmesinde bulundu.

Milli güreşçi Taha Akgül’ün de sinemaya dayanak verdiğini ve seti ziyaret ettiğini anlatan Cemcir, “Biz temelinde güreşçi bir ailenin çocuğunun öyküsünü izliyoruz. Dedesi pehlivan olan bir çocuğun, o kahramanın kıssasını izliyoruz. O öykü bizim toprağımızın kıssası. Yani bir güreşçi çocuğun öyküsü. O manada da bilhassa Anadolu’dan gelip İstanbul’da gayret eden, hayat çabası veren insanların çok seveceği bir sinema oldu. Ben çok seviyorum” diye konuştu.

Yapımcı Cemcir, Türk sinemasında Ertem Eğilmez sinemalarının birçoğunu sevdiğini söyleyerek, “Ertem Eğilmez’in yaptığı sinemaların çabucak hemen hepsini süper, şahane buluyorum. Onun haricinde tekrar Türk sinemasında Nuri Bilge Ceylan’ın, Metin Erksan’ın, Lütfi Akad’ın sinemalarını seviyorum. Yabancı sinemalarda blockbuster, büyük sinemaları seviyorum. Top Gun’ın büyük hayranıyım. 3 kere sinemada seyrettim. Marvel sinemalarını, Christopher Nolan’ın sinemalarını seviyorum. Cafcaflı öyküleri çok seviyorum” sözlerine yer verdi.

Salgın sürecini çalışarak geçirdiğinin altını çizen Cemcir, şunları kaydetti:

“Çok hoş senaryolar çalıştık. Üretimci olarak bir dizi sinema yapmıştık. 5 Kasım’da Gain’de, ‘Etkileyici’ isimli dizimizin ikinci dönemi yayında olacak. Çalıştığımız öbür dizi sinemalar var hem televizyona hem dijital platforma. Bir de önümüzdeki yaz için hazırladığımız bir sinema senaryosu var. Çok hoş bir güldürü sineması senaryosu. Uzun vakittir çalışıyoruz, yeni tamamladık. Onu önümüzdeki yaz çekeceğiz. 2023 sonu sinemalarda olmasını umuyorum.”

Selçuk Aydemir’in 2015’te yayımlanan tıpkı isimli kitabından uyarlanan sinemanın yapımcılığını TR 40 33 Productions üstlendi.

Film 4 Kasım’da izleyiciyle buluşacak.